Çağlar Dursun
Günümüz modern toplumu kendi evrimini her ne kadar sürdürse ve Türkiyede bunu geriden takip etse de, önümüzdeki süreç içerisinde sık sık görmeye alışacağımız belkide gıpta edeceğimiz yeni bir çalışma modelleri var önümüzde.Bu trent Wolfram Research , Google , Sun (Stanford Universty Network) , Cisco gibi uluslar arası şirketlerin dışında Türkiye'de Kartaca Parkyeri tarafından (kısmi olarak) da uygulanıla gelen yeni çalışma modelleri, geleneksel monarşik diyebileceğimiz şirket yapısının tasfiyesine , şirket yönetiminin çalışanların eksenine doğru kaydığı ve sorumluluğun çalışanlar arasında paylaşılmasını öngören, yeni ve daha demokratik ve daha kolektif bir iş modeli olarak duruyor.
Tabi bu yapı şu an için tek taraflı, yani sağdece çalışma koşullarının ve karar alma mekanizmalarının daha demokratik bir yapı kazanmasının önünü açıyor, şirket gelirlerinin dağılımında aynı adaletten bahsetmemiz şu an için pek söz konusu değil (Hepsi için değil tabi). Ancak içinde bulunduğumuz durum itibariyle şirketlerin içerisindeki hiyerarşik organizasyon ve denetlemeye dayalı baskı unsuru çalışanların üzerindeki tesiri o kadar da efektif olmasa gerek ki yukarıda bahsettiğimiz şirketler bulunduğu sektörde liderliği oynuyor. Daha demokratik bir toplum modelinin iş hayatında vuku bulmuş hali olan bu tarz iş modellerini özellikle Birleşik Devletlerdeki örnekleri üzerine California'da sıradan iş kollarındaki (Mühendislik ve Gıda Sektöründeki örnekleri gibi) karar alma mekanizmasında ve şirket gelir - gider tablosunda söz hakkı bulunması aynı zamanda sınıf kavramının da yeni bir boyut kazanmasını sağlıyor. Keza Marx'ın ezelden beridir dile getirdiği artı değer, artık değer teoremindeki yada kapitalist sistem diye tarif edilen kapitalin (yani sermayenin) çalışan kesim üzerindeki sömürü mekanizması mantaliteside bu yapıda bayağı sekteye uğruyor. Çalışan kesim, sistemin ve şirketin dolayısıyla bu yapının bir parçası oluyor çünkü. Bunun paralelinde getirdiği diğer bir katma değer de yatırımcı açısındanda önemli aslında, keza çalışanlar kurumun asli bir unsuru olmasından kaynaklı iş verimliliğide buna paralel artıyor. Üzerinde düşünülmesi gereken diğer bir nokta ise bu modern toplumun evrim sürecinde siyasi ve ekonomik olduğu kadar yönetim mekanizmalarının ve şirketlerinde artık geleneksel çalışma modellerini tahliye edip bu tarz bir yapılanmaya giderek kaynakların ve verimin arttırma ihtiyacı içinde olması. Bu dönüşümün yaygınlaşması an meselesi, zamanlama konusunu ise bekleyip göreceğiz ...
Not : h1 puntolu başlık, benimle aynı ad ve soyadına sahip, kodlarla sevişen bir liseli yüzünden atıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder