friendfeed
    Uyarı : Polimorfik bir terör estirebilir beyninizde.

11 Kasım 2009

Kim Haklı ...



Ufak Dipnotlar arsından kalmış bir kağıt parçası.Üzerinde Lenin le Trotsky nin bir diyaloğu vardı.Demiştim ya hani normal değilim diye.Çizdiği kitabı tekrar tekrar okur aynı filmi on kez izlerim diye, işte eski notlarımı okuyorken gözüme birşey çarptı ... Trotsky Lenin'e "Tarih kimin haklı olduğunu gösterecek" diyordu.Lenin' ise ona "Bu Tarihi Kimin Yazacağına Bağlı"  dedi ve ...




En az tarih kadar hayatdada geçerli olan bu söz aslında bana neyin ne olacağını az çok söyler gibiydi.Yani gündelik hayatın içersindede söz konusu olan bu geçerlilik varolan tüm gerçeğin aslında koca bir yalandan ibaret olabileceğini işaret ediyordu.Her insanın hata yapmaya hakkı vardır vede ne yazıkki yaptığı her hatada da gerekçeli bir mazereti.Aslında biz insanoğlu kendi sınırlı sorumlu hanemizde tüm yaptıklarımıza meşru kılıflar uydurur ve kendi küçük dünyamızda vicdanımızın azabından yada sadece gerçeklerden kurtulmak için bu meşru olduğumuza dair yalanlarımızla yaşamaya mahkum ederiz kendimizi.Sevdiğimizi aldatırız ve gerekçeli mazerretimiz vardır.Öldürürüz yine bir mazeretimiz vardır.Bağzı zamanlar kendi kendime sormuyor değilim.Acaba olmak istediğim değilde olmak zorunda kaldığım bir mizacımı yaşıyorum ? Korkum gerçekle yüzleşmekte değil , asıl bu sonuçlarla bir ömür geçirmek.İçimdeki meşru ve haklı olan ses bir saniyeliğine dair susup bana sağdece görmem gerekeni söylemedi.Olmak istemediğim bir mizacın doğrultusunda her nasılsa limitdeki n gibi bende gidiyorum sonsuza.Ancak giden sadece n değil bu sefer.İçimdeki insanlıkta bir parça kaybolmuş bu sonsuzluğa olan yolculuğun ortasında.İşte bir yılbaşı öncesi ... Elimde bu sefer bir votka şişesi yerine taze demli bir çay.Yine aykırılık damarım tuttu , yine birşeylere inat ediyorum.Yada sadece bana inat ediyor hayat ....

Hiç yorum yok: