friendfeed
    Uyarı : Polimorfik bir terör estirebilir beyninizde.

21 Mayıs 2010

Açık Söyleşi 1

Mevzu bahis konu aslında 1 Mayıs sonrası LKD ve Bit-Der ekiplerinin söyleşisi sırasında nükseden bir yeniden tanımlama ihtiyacından kaynaklı kaleme alınmıştı ... Sosyal medyada denk geldiğim açık kaynak ve özgür yazılım tartışmalarından sonra aklımdaki taslak biçim değiştirerek farklı tanımlamalar üzerinden yeniden şekillendi.Konu çok geniş perspektifli ve dallanıp budaklanabilen bir mevzu olduğu için talep gelirse konu hakkında devamına dair bir iki mevzu daha eklenebilir.




  Ursula K. Le Guin’in The Disposed (Mülksüzler 1974) kitabı, lisedeki öğrencilik yıllarım boyunca üzerimden atamadığım derin bir tesiri olmuştur hayatımda.Örnek bir toplum modelinin yapısal kurgusunu tanımlamada yardımcı olan bir başucu referans kitabıydı o dönemler benim için.Aile kavramı da dahil, bir dizi ilişkinin (metasal ve bağıntısal anlamda) yeniden tanımlandığı bir dünyanın kapılarını açmıştı bana... Blogna Univ. 'deki bir arkadaşın(*) lisans tezinde bahsettiği, İtalya (Toscana) daki bir komün deneyiminden izlenimler (ve Avrupa'da benzerleri bulunan daha niceleri) aslında insanın metasal ve piskolojik ilişkilerini yeniden tanımlayan pratik deneyimlerle, bugün özgür yazılım geliştirme kültüründe üretilen kodun kolektifliği arasında hep bir ilişkisel boyutta bir bağ olması gerektiği inancını doğurmuştur bende.Pratik deneyimler üzerindeki tartışmalar çok geniş olmasına ve bu tanım noktasındaki haliyle aklımızdaki "Özgür Bir Yazılım" talebinin aslında "Özgür Bir Dünya" talebinden çokta bağımsız olmaması gerektiğine dair inancımı bugün hala koruyorum.Terminoloji olarak genel kavramlar üzerinden geçmek aynı zamanda ufak çaplı bir hafıza tazeliği açısından da iyi olacağı kanaatindeyim.Bu yüzden konu ile ilgili linklerde ki makaleler incelenir ve irdelenirse hem benim vasat yazarlığımdan, hemde rutine sarmış artık kabak tadı veren bir kavram kargaşasından kurtulmuş oluruz diye düşünüyorum.FSF (Free Software Foundation) , GNU ve GNU'nun tetiklediği diğer akımlar ve son olarak open source merkeziyetinde şekillenen farklı bir perspektifteki bir yazı olacak, yani umarım ...




Özgür Olmayan Bir Toplumda Yazılım Ne Kadar Özgür Olabilir ?


  Aslında yazıya başlamadan önce sorulması gereken asıl soruyu ve irdelenmesi gereken mevzuyu ötelemiş hissettim.Kapitalist üretim modelleri içindeki alternatifsizlik safsatalarına özgür yazılım kültürü ne kadar alternatif bir örnek olabilir sorusunu çift taraflı bir önerme olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum.Daha özgür ve kolektif bir toplum modeli için özgür yazılım ın örnek teşkil edebileceği gibi bu yaratılan özgür yazılım kültürünün, kitlelerin metalarla ve birbirleri ile ilişkisel bağlantısını ne kadar değiştirebileceği gibi ikinci bir kurgusal tesirde yaratabilir kanımca.Model olarak genelde Marksizm ile özdeşleştirilse de, paylaşımın ve imece usülü üretim modelinin Karl Marx'ın öngördüğü ideolojinin tekelinde olmadığını hatırlamak bu hareketin yapısını daha iyi algılamamızda faydalı olacaktır.Öte taraftan kolektif bir paylaşım kültürünün Marx'ın tanımladığı toplum modeli içerisinde önemli bir yer alması itibari ile de bizi farklı bir noktaya götürüyor.Her özgür yazılımcı bir Marxist değildir.Peki ya her Marxist yazılımcı ? 

  Free Software Movement'ı yakından tanıyanlar aslında liberalizm temelli bir akım olduğunu zaten biliyorlardır.Bu hareketin temelinde yazılımı satın alan yada kullanan şahsın özgür bir şekilde dağıtım ve düzenleme ihtiyacı üzerinden şekillenmiş ve bugün ki halini almıştır.Yapı ve hareket bileşen itibariyle homojen bir yapıya sahip değildir.İçinde anarşist unsurlardan tutunda, Birleşik Devletlerdeki sosyal liberal diye tabir edebileceğimiz (Green Party vb. gibi) kitleler bile bulunur (misal Richard Stallman bu sosyal demokrat isimlerden biridir http://stallman.org).Özgür yazılımın ilk amacı kolektif üretim değil, ücretli/ücretsiz alınan bir ürünün özgür bir şekilde modifiye edilip paylaşılabilmesidir.Ancak gelinen nokta ile community kavramı ile birlikte aynı kültürü paylaşan insanların askariyetinde kodun üretimi noktasında birlikteliği, hem know-how bazında, hemde geliştirme deneyimi manasında komünal üretim yaptığı bir atölye çalışmasına dönüşmüştür.  


Özgür Yazılımın Ve FSF Hareketinin Eksiği Nerede ?


  Tanım ve çıkış noktası itibari ile daha önce de bahsettiğim gibi liberalizm den ilham almasından kaynaklı pure bir şekilde kapitalizme ve free market (serbest piyasa) a karşı ciddi muhalif bir duruş sergileyememiştir.Ancak bunun bir hareket olduğunu hatırlamak aynı zamanda bileşenlerinin kendi rengini katmasının önünde de engel değil (Bknz: List Of Third Party Ideas ) Özellikle anti-kapitalist unsurların bu hareketin içerisinde yer almasına mütabık (Bknz: Mükemmel Anarşizm : Copyright'ın Ölümü ) bu hareketin önümüzdeki dönem evrileceği yada bu hareketin içindeki bileşenlerin reflektif tavırları doğrultusunda yeniden şekillenecektir.


(*)Emrah Altındiş in doktora tezi olan Toska'na daki komünal deneyim referans verilmiştir.

Hiç yorum yok: